Yunus Emre Enstitüsü’ndeki yolsuzluk, sahte fatura ve kara para taşıma skandalları, 65 ülkeyi etkisi altına aldı. 17 milyon dolarlık yolsuzluk iddiaları ve mahkemece tutuklanan yöneticilerle birlikte, Enstitü’nün durumu ciddi bir şekilde sorgulanıyor.
Yunus Emre Enstitüsü’nde yaşanan yolsuzluk skandalları, Aile Bakanı Mahinur Göktaş’ın eşi Rahmi Göktaş ve MHP’li Semih Yalçın’ın oğlu Abdullah Yalçın’ın istifasıyla gündeme geldi. 17 milyon dolarlık yolsuzluk yapıldığı öne sürülen Enstitü’nün eski başkanı Şeref Ateş, Almanya’ya firar etti. Adı gizli tutulan 8 yöneticisi ise mahkemece tutuklandı.
Bu durum, Enstitü’nün tam bir arpalığa dönüştüğünü gösteriyor. Yolsuzluk iddiaları, sadece Türkiye’de değil, 65 farklı ülkede yankı buldu. Yöneticilerin yurt dışındaki etkinlikler için harcırah alması ve sahte belgelerle para transferi yapması, skandalın boyutlarını artırdı.
Enstitü yöneticilerinin, “Etkinliğe gidiyoruz“ diyerek Pekin, Paris, Roma, Brezilya, Berlin, Madrid, Kahire, Köln, Viyana gibi yerlere gönderildiği belirlendi. Bu seyahatler için günlük Euro bazında harcırah ödendi. Ayrıca, otel ve yeme-içme masrafları da karşılandı. Bu durum, kamu kaynaklarının kötüye kullanıldığını ortaya koyuyor.
Almanya’ya çanta içinde 270 bin Euro sokmaya çalışırken yakalanan bazı yöneticilerin, Alman yetkilileri tarafından “kara para“ statüsünde değerlendirildiği öğrenildi. Bu olay, Enstitü’nün uluslararası alanda da ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu gösteriyor.
Yunus Emre Enstitüsü, 66 ülkede 92 ofisi ile faaliyet gösteriyor. Türkiye’den “bakan yardımcılığı, hocalık ya da bakan özel kalemi“ olarak maaş alanlar, buraya atandı ve çifte maaş almaya başladılar. 3500 Euro ek maaş ve kira yardımı gibi avantajlar sağlandı. Bu durum, iktidara yakın çevrelerin bu pozisyonlara yerleştirildiğini gösteriyor.
Bürokrat görevlendirmelerinde Kültür Bakanlığı ile Başkan Yardımcıları Serdar Çam ve Batuhan Mumcu’nun etkili olduğu belirtildi. Viyana’da görevden alınan Ayşe Yorulmaz’ın yerine Türk-Alman Üniversitesi’nden H. Y. A. gönderildi. Bu atamalar, Enstitü içindeki yolsuzlukların devam ettiğini düşündürüyor.
Yunus Emre Enstitüsü’nün yurtdışındaki kilit noktalarında, 17-25 Aralık operasyonu öncesinde FETÖ’cülerin hakim olduğu ifade ediliyor. İlk başkanı Prof. Ali Fuat B. ’ye FETÖ’ye iltisaklı olmaktan soruşturma açıldı. Polonya’daki müdürü İsmet B. tutuklandı. Bu durum, Enstitü’nün geçmişteki yönetiminde ciddi sorunlar olduğunu gösteriyor.
Yunus Emre Vakfı Enstitüleri, yurt dışında ve Türkiye’de FETÖ’cü yöneticilerden temizlendi. Ancak yeni gelen yöneticilerin de yolsuzluk skandalıyla gündeme gelmesi, Enstitü’nün geleceği hakkında soru işaretleri oluşturuyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir tepkiyle karşılanıyor.