Yunus Emre Enstitüsü'nde Yolsuzluk İddiaları ve Kaçış Skandalı

Image
Yunus Emre Enstitüsü'nde yaşanan yolsuzluk iddiaları ve eski başkan Şeref Ateş'in Almanya'ya kaçışı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. 20 milyon Euro'luk sahte fatura vurgunu ve tutuklamalar dikkat çekiyor.

Yunus Emre Enstitüsü'nde Yolsuzluk İddiaları ve Kaçış Skandalı

Yunus Emre Enstitüsü, yıllar önce Türkçe öğretmek ve itibarını yükseltmek amacıyla kurulmuştu. Ancak, son günlerde yaşanan istifalar ve yolsuzluk iddiaları, Enstitü'nün itibarını zedeledi. Eski başkan Şeref Ateş'in Almanya'ya kaçması, durumu daha da karmaşık hale getirdi.

Enstitü, 66 ülkede 92 ofisi ile faaliyet gösteriyor. 2020-2023 yılları arasında yaklaşık 20 milyon Euro'luk sahte fatura vurgunu yapıldığı iddia ediliyor. Bu durum, kamuoyunda büyük bir infial yarattı ve Enstitü'nün yönetim yapısına dair ciddi sorgulamalara yol açtı.

Alman Pasaportu ve Kaçış

Eski başkan Şeref Ateş, 22 Aralık'ta Almanya'ya giderken “Kırmızı Alman pasaportu” kullandı. Çifte vatandaşlık hakkı sayesinde bu pasaportu kullanabilen Ateş, hakkında arama kararı çıkınca Almanya'ya kaçtı. Bu durum, Enstitü'nün yönetimindeki sorunların boyutunu gözler önüne serdi.

Ateş'in kaçışı sırasında, Köln ve Berlin'deki vakıf merkezlerinin incelendiği öğrenildi. İki vakıf çalışanı, Ankara'dan 240 bin Euro'yu aşkın parayı çantalarla Köln'e getirirken yakalandı. Bu olay, Enstitü'nün mali yapısına dair ciddi endişeleri artırdı.

Hasta İddiası ve Gerçekler

Halen Almanya'da bulunan Ateş'in sağlık durumu hakkında çelişkili bilgiler mevcut. Yakınları, “Tedavi için orada” derken, Köln'deki çalışanlar, “Öyle ağır bir rahatsızlığı filan yoktu” şeklinde açıklamalarda bulundu. Bu durum, Ateş'in kaçışının ardındaki gerçek nedenleri sorgulatıyor.

Köln'deki bazı görevlilerin usulsüz belge imzalamadığı ve görevden alma ile istifaların yaşandığı iddia ediliyor. Bu durum, Enstitü'nün iç yapısındaki sorunları daha da derinleştiriyor.

Taşınan Paralar ve Yönetim Yapısı

Yunus Emre Enstitüsü'nde çalışanların yarısı, Ankara'dan atanmakta ve diplomat statüsü verilmektedir. Gri pasaportlu bu kişilerin dışında kalan personelin yarısı ise Almanya'dan AKP'ye yakın isimler arasından işe alınmıştır. Bu durum, Enstitü'nün yönetiminde siyasi etkilerin olduğunu gösteriyor.

Vakıf, gelir elde edemediği için, çalışanlarının maaşları Ankara'dan ödenmektedir. Bu durum, kamu kaynaklarının nasıl kullanıldığına dair ciddi soruları gündeme getiriyor.

Suçlamalar ve Tutuklamalar

Firari eski başkan Şeref Ateş’in avukatı, “Kendisi Haziran 2024’te görevden alındı ama aynı ay ona teşekkür plaketi verilmişti” diyerek müvekkilini savundu. Ateş'in malvarlığı, Ankara'da müstakil evler ve işyerleri ile Almanya'da mülklerden oluşmaktadır.

Yurt dışına para götürürken yakalanan iki çalışanın, Türkiye’de tutuklananlar arasında olduğu belirtiliyor. Bu durum, Enstitü'nün içindeki yolsuzlukların boyutunu gözler önüne seriyor. Tutuklananlar arasında, vakfın sekreteri ve Ateş’in özel kalemi de bulunmaktadır.