Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde iki turlu sistemin mantığı ve muhalefetin aday stratejileri üzerine yapılan değerlendirmeler, seçim sürecinin dinamiklerini etkileyebilir. İki turlu seçimlerde ilk turda muhalefetten birden fazla aday çıkmasının sakıncası yoktur. Ancak Türkiye'de bu sistemin köklü bir geçmişi bulunmadığı için, seçimlerin mantığı tam olarak anlaşılamamaktadır. Batı ülkelerinde, özellikle Fransa'da, iki turlu seçimler uzun süredir uygulanmakta ve bu sistem toplumda kanıksanmıştır.
İki turlu seçimlerin özelliği gereği, ilk turlar bir tür ön seçim işlevi görmektedir. Asıl seçim ise ikinci turda gerçekleşir. Bu bağlamda, en güçlü iki aday ikinci turda yarışır ve kazanan belirlenir. İlk tur, erken bir ön seçim yerine geçmektedir. Bu durum, erken ön seçimlerin risklerini ve sakıncalarını ortadan kaldırmaktadır.
Ana muhalefet için ilk turda çift aday önerisi, kamuoyunda tartışılmaya başlanmıştır. Bu öneri, CHP'nin Cumhurbaşkanı adayını belirlemek için yapılacak ön seçimlerin gereksiz bir bölünme yaratacağı düşüncesiyle gündeme gelmiştir. Seçim atmosferine henüz girilmediği için, bu tür bir ön seçimin toplumda heyecan yaratmayacağı öngörülmektedir.
Önümüzdeki seçimler, 25 yıllık kesintisiz bir iktidara karşı bir duruş sergileme fırsatı sunacaktır. Bu nedenle, ana muhalefetin adayı yalnızca CHP'nin adayı olmayacak, iktidara muhalif tüm kesimlerin ortak adayı olacaktır. Sağ kesimden alınacak ekstra oylar, ana muhalefetin kazanmasının anahtarı olacaktır.
Salt CHP üyeleri arasındaki ön seçim, CHP dışından geniş bir tabandan oy alma potansiyelini zayıflatacaktır. Böyle bir durumda, potansiyel bir adayın, örneğin Mansur Yavaş gibi, CHP içinden veya CHP’ye yakın biri olması, parti tabanını karşı karşıya getirme riski taşımaktadır. Bu durum, iktidara gelme hedefi olan ana muhalefet partisine zarar verebilir.
Sonuç olarak, sonucu baştan belli bir ön seçime katılacak başka bir ciddi aday beklemek gerçekçi olmayacaktır. İki adayın kamuoyuna açıklanmış olması, partinin stratejisini etkileyecek önemli bir faktördür. Bu iki adayın oy potansiyeli ve tabanı, birbirinden oldukça farklıdır.
Hiçbir adayın ilk turda yüzde 50’yi aşması mümkün görünmemektedir. Son seçimlerde, mevcut iktidar partisi lideri Tayyip Erdoğan bile en zayıf rakibine karşı ilk turda bu oranı aşamamıştır. İki turlu seçimde nihai seçim ikinci turda gerçekleşmektedir. Bu nedenle, ana muhalefet için en gerçekçi çözüm, ilk turda iki potansiyel adayın yer almasıdır.
Bu durumda, parti yönetiminin bağımsız adaylığa olumsuz tepki vermemesi, zımnen onayladığı anlamına gelecektir. Adayların seçim sürecinde birbirlerini yıpratmaması ve ikinci tura kalana kadar tam destek vermeleri, parti disiplininin gereği olacaktır. Böyle bir strateji, muhalefetin seçim sürecindeki başarısını artırabilir.