TBMM Genel Kurulu'nda DEM Parti'nin kayyum atamalarına ilişkin verdiği grup önerisinin görüşmelerinde 'Hukuk devleti' tartışması yaşandı. AKP İstanbul Milletvekili Cüneyt Yüksel, 'Seçilmiş de olsa hiç kimsenin suç işleme, teröre ve terör örgütlerine yardım etme hak ve yetkisi yoktur' dedi. Bu açıklama, tartışmaların fitilini ateşledi. DEM Parti Grup Başkanvekili Koçyiğit ise Yüksel'e tepki göstererek, 'Kent uzlaşısı formülümüz size büyük kaybettirdiği için siz burada hukuk eliyle operasyon çekiyorsunuz' ifadelerini kullandı.
CHP Grup Başkanvekili Başarır, İçişleri Bakanlığı’nın müfettişlerinin belediyelerle ilgili yüzlerce usulsüzlük raporu olduğunu belirtti. 'Niye bir sabah onların kapısı çalınmıyor?' diye sordu. Bu sorular, AKP'nin belediyelerle ilgili uygulamalarını sorgulayan bir tartışma ortamı yarattı. Başarır'ın bu konuşmasının ardından AKP Ankara Milletvekili Osman Gökçek, babası Melih Gökçek'in belediye başkanlığı döneminde 500 soruşturma geçirdiğini savundu.
Osman Gökçek, Başarır'ın kendisine, 'Babana rica et, benim hakkımda tweetler atmasın. Ben de babanla ilgili kürsüde konuşmayayım' dediğini iddia etti. Bu iddialar, iki parti arasında gergin bir tartışma ortamı oluşturdu. Gökçek, ayrıca Mezitli Belediye Başkanı'nın Başarır'ın kayınpederine ait Bodrum'daki bir evde oturduğunu öne sürdü. 'Mezitli Belediye Başkanı’yla aranda nasıl bir ilişki var?' diye sordu.
CHP'li Başarır, Gökçek ile kürsü arkasında bir kez karşılaştığını belirtti. Gökçek'in kendisine, 'Babamla ilgili bana bunları söyleme, babamın günahını çekmek zorunda değilim' dediğini ifade etti. Başarır, Bodrum'da kayınbederi üzerine tek bir yazlık olmadığını vurguladı. Sadece kayınvalidesinin 100 metrekarelik bir evi olduğunu ve bu evin de Meclis tarafından soruşturulabileceğini belirtti.
Ali Mahir Başarır, sözlerini şöyle sürdürdü: '*Şimdi, bana diyorsun ki '600 milyonluk evim var, 500 milyonu getir, vereyim. Babacığım, biz de 500 milyon para nerede gezer, o kirli para sende olur.' Bu ifadeler, tartışmanın daha da derinleşmesine neden oldu. Başarır, sözlerinin devamında bir hikaye anlatarak durumu örnekledi. 'Kurt ile eşek bir gün tartışır, aslanın karşısına çıkarlar. Sözüm buradan dışarı. Kurt yüzde yüz haklı. Aslan der ki 'Haksızsın.' 'Ya, neden? Ben haklıyım?' der Kurt. 'Çünkü sen eşekle tartışıyorsun.' der.
Bu hikaye, tartışmanın özünü yansıtan bir örnek olarak değerlendirildi. Başarır, siyasi tartışmaların bazen mantık dışı bir hal alabileceğini vurguladı. TBMM'deki bu tartışmalar, Türkiye'deki siyasi iklimin ne denli gergin olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Her iki tarafın da karşılıklı suçlamaları, hukuk devleti ilkesinin önemini bir kez daha gündeme getirdi.