İkinci Aşama: Türkiye'nin Terörle Mücadele Stratejisi ve Öcalan'ın Rolü

Image
Türkiye'nin terörle mücadele stratejisinde ikinci aşama, Öcalan ile yapılacak görüşmelerle başlayacak. Bu süreçte MHP'nin rolü ve ABD'nin etkisi önemli bir yer tutuyor.

İkinci Aşama: Türkiye'nin Terörle Mücadele Stratejisi ve Öcalan'ın Rolü

Türkiye, terörle mücadele sürecinin ikinci aşamasına geçmek üzere. Bu aşama, Öcalan ile yapılacak görüşmelerle başlayacak ve MHP'nin rolü önemli bir yer tutacak. İlk aşamada yapılan görüşmelerde, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin etkisi dikkat çekti. DEM Heyeti, Bahçeli'ye büyük bir güven duyuyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın tutumu ise merak ediliyor. Görüşmelerde, Öcalan'ın KCK yapılanması altındaki terör örgütlerine silah bıraktırma gücünün olup olmadığı sorgulandı. DEM Heyeti, bu gücü görmeden sürece dahil olmayacaklarını belirtti.

İkinci Aşamanın Şifreleri

DEM'in ikinci İmralı ziyareti, sürecin ilerlemesi için kritik bir adım olacak. Ankara, sürecin uzamasını istemiyor. Geçmişteki örnekler, uzayan süreçlerin başarı şansını azalttığını gösteriyor. DEM'in İmralı ziyaretinin ardından, Abdullah Öcalan'ın açık ve net bir açıklama yapması bekleniyor. Bu açıklamanın, KCK yapılanması ve altındaki tüm terör örgütlerini kapsaması hedefleniyor.

Ankara, silah bırakma ve kendini lağvetme konularında pazarlığa açık değil. Bu süreçte, terör örgütleriyle kararlılıkla mücadelenin devam edeceği Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından vurgulandı. Erdoğan, terör örgütlerinin Türkiye Cumhuriyeti karşısında şansının olmadığını belirtti. Amaç, terör örgütünün kendini feshetmesi ve silahların teslim edilmesidir.

DEM Heyeti'nin Mesajları

DEM Heyeti, siyasi partilere “Örgüt Öcalan’ın sözünü dinler” mesajını vermiş olsa da, farklı senaryolar gündeme gelebilir. Ankara'nın talebi, KCK yapılanması ve altındaki tüm örgütlerin lağvedilmesidir. Eğer Kandil bu karara uymazsa, hükümetin tavrı net: “Silah bırakanla barış yaparız, silah bırakmayanla savaşırız.” Bu durumda, Öcalan'ı dinlemeyenler, kurduğu örgüt olmadıklarını gösterecekler.

Türkiye, çağrıya uyanlarla siyasi süreci konuşacak. Uymayanlarla ise terörle mücadele konusunda taviz vermeden savaşını sürdürecek. Bu süreçte, uluslararası aktörlerin tutumu da önemli bir rol oynayacak. Özellikle ABD'nin yeni yönetimi, bölgedeki gelişmeler üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olabilir.

ABD'nin Rolü ve DEAŞ ile Mücadele

ABD'nin mevcut yönetimi, Türkiye'nin hamleleri üzerine çeşitli ziyaretler gerçekleştirse de, yeni yönetim belirleyici olacak. ABD’nin SDG çatısı altındaki terör örgütünü silahlandırmasının gerekçeleri, DEAŞ ile mücadele ve bölgedeki güvenlik dinamikleriydi. Ancak bu gerekçelerin ortadan kalktığı söylenebilir. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yeni yönetimin DEAŞ ile etkin bir şekilde mücadele etme kapasitesini güçlendirmek için birlikte çalışabileceğini belirtti.

Yeni Suriye hükümeti, DEAŞ’ın kamp ve hapishanelerinin yönetimini devralmaya hazır. Türkiye, yeni hükümete bu konuda destek vereceğini açıkladı. El-Hol kampında 50 bin kadın ve çocuk bulunuyor. Ayrıca, hapishanelerde farklı ülkelerden 7 bine yakın erkek mahkûm var. Avrupalı DEAŞ mensuplarının, kendi ülkelerindeki hapishanelere alınmaları gerekiyor. Yeni Suriye hükümeti, Türkiye’nin desteği ile hapishanelerden sorumlu olmayı masaya taşıdı.