İstanbul Halkalı’da bir kişi, 7 milyon TL bedelle bir sitede ev satın almak istiyor. Evin içerisinde kiracı olduğunu öğrenen kişi çekinceli davransa da mülk sahibinin acilen paraya ihtiyacı oluyor. Kiracı, mülk sahibi ve evi satın alacak 3 kişi arabulucu huzurunda dikkat çeken bir anlaşmaya imza atıyor. İşte detaylar.
Milliyet.com.tr'de yer alan habere göre, ev sahibi ve kiracılar arasında yaşanan uyuşmazlıklar 1 Eylül 2023 tarihinden bu yana dava öncesi zorunlu arabuluculuk kapsamında çözüme kavuşturulabiliyor. Genellikle ev sahibi ve kiracı gibi 2 taraf arasında yaşanan uyuşmazlıklar bazen üçüncü tarafa da sirayet edebiliyor. Bu bağlamda, İstanbul’un Halkalı ilçesinde bir kişi, 7 milyon TL değerinde bir ev satın almak istiyor.
Ev satın almak isteyen kişi, sitede oturmayı öncelikli gördüğünden dolayı bu evi tercih ediyor. Ancak, evin içerisinde halihazırda bir kiracı bulunuyor. Kiracı, evden çıkmak istemiyor. Evi satın almak isteyen kişi, kiracısız bir ev arayışında. Bu durum, mülk sahibi ve kiracı arasında bir uyuşmazlık yaratıyor.
Evi satın almak isteyen kişi, mülk sahibi ve kiracı arasında 3’lü bir ilişki başlıyor. Mülk sahibi, evi satarak parayı ticari olarak kullanmak istiyor. Ancak, kiracı ile mülk sahibi arasında evin tahliye edilip edilmemesi konusunda bir uyuşmazlık yaşanıyor. Bu noktada, arabuluculuk süreci devreye giriyor ve taraflar arasında görüşmeler başlıyor.
Yaşanan uyuşmazlıklarla ilgili üç taraflı arabuluculuk yapılıyor. Arabulucu huzurunda yapılan görüşmeler, tarafların ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla sürdürülüyor. Bu süreçte, kiracının evden çıkması için bir çözüm arayışı başlıyor.
Evi satın almak isteyen kişi, bizzat yaşamak koşuluyla evi almaya razı oldu. Kiracının taşınma maliyetlerini hızlı bir şekilde karşıladı. Anlaşmayı teşvik eden özel bir durum daha vardı. Kiracının bir çocuğu olacaktı. Bu nedenle daha büyük bir eve taşınma ihtiyacı doğdu. Arabulucu huzurunda görüşmeler 2 hafta sürdü ve taraflar 1 Mart 2025 tarihinde anlaşmaya vardı.
Kiracıya evi tahliye etmesi için 3 ay süre verildi. Taşınma sebebiyle nakliye ücretleri için 30 bin TL ödendi. 3 aylık dönem için de kiracıdan kira alınmadı. Kiracının aylık kira bedeli ise 30 bin TL olarak belirlendi. Bu süreç, taraflar arasında sağlıklı bir iletişimle ilerledi.
Arabuluculuk anlaşmasıyla birlikte hem kiracının evden çıkması teşvik edildi hem de yeni satın alan kişi kiracısız bir eve kavuşmuş oldu. Mülk sahibi, evini satmış oldu. Üç taraf da arabulucu ile anlaşma sağlamış oldu. Bu durum, arabuluculuğun sadece iki kişi arasında değil, üç veya daha fazla kişi arasında da uygulanabileceğini gösteriyor.
Mahkemede böyle bir çözüm mümkün değil. Arabuluculuk, tarafların ihtiyaçlarını göz önünde bulundurarak, daha hızlı ve etkili bir çözüm sunuyor. Bu tür durumlar, arabuluculuğun önemini bir kez daha ortaya koyuyor.