DeepSeek, yapay zeka alanında önemli bir başarıya imza atarak, ABD-Çin arasındaki rekabeti yeni bir boyuta taşıdı. R1 modeli, düşük maliyetle yüksek performans sunarak dikkatleri üzerine çekti. Uzmanlar, bu gelişmenin sektördeki dengeleri değiştirebileceğini belirtiyor.
Yapay zeka araştırmacıları, DeepSeek'in başarısının ardındaki nedenleri araştırıyor. Liang Wenfeng tarafından kurulan bu şirket, kısa sürede büyük bir etki yarattı. Uzmanlar, bu durumun, ABD'nin yıllardır süren çip ambargolarına rağmen gerçekleştiğini vurguluyor.
DeepSeek'in R1 modeli, sadece 10 günde önemli bir başarı elde etti. Yapay zeka araştırmacısı Erhan Meydan, “Korkması gereken biz değil ABD. Çünkü böylesi bir güç için yıllardır çalışıyor” diyor. Bu durum, ABD'nin büyük yatırımlar yaparak geliştirdiği yapay zeka modellerinin yanında, DeepSeek'in hızlı yükselişini daha da anlamlı kılıyor.
Meydan, DeepSeek'in başarısının arkasında yatan en önemli faktörün, az maliyetle yüksek verim elde etmesi olduğunu belirtiyor. R1'in test sonuçları, DeepSeek'in diğer büyük rakipleriyle kıyaslandığında oldukça etkileyici. Bu durum, yapay zeka alanındaki rekabetin ne denli kızıştığını gösteriyor.
DeepSeek, R1 modelinin eğitiminde farklı bir yaklaşım benimsedi. Geleneksel yöntemlerin aksine, Takviyeli Öğrenme (RL) kullanarak, modelin kendi kendine öğrenmesini sağladı. Bu yöntem, diğer yapay zeka modellerinin öğretici bir yaklaşım sergilemesinin yanı sıra, R1'in daha esnek bir öğrenme süreci geçirmesine olanak tanıdı.
Bu yenilikçi yaklaşım, DeepSeek'in maliyetlerini de düşürdü. OpenAI'nin sunduğu hizmetlerin maliyetine kıyasla, DeepSeek'in sunduğu fiyatlar oldukça cazip. Bu durum, yapay zeka pazarında yeni bir rekabet ortamı yaratıyor.
DeepSeek, yapay zeka alanında daha fazla gelişim hedefliyor. Şirketin temsilcileri, “Daha yeni başlıyoruz” diyerek, gelecekte daha fazla yenilik sunacaklarını belirtiyor. Bu durum, ABD'nin yapay zeka alanındaki rekabetçi tutumunu daha da artıracak gibi görünüyor.
Uzmanlar, bu gelişmelerin, yapay zeka teknolojilerinin daha geniş bir kitleye ulaşmasını sağlayacağını öngörüyor. Bu bağlamda, bilinçli tüketicilerin yeni teknolojilere daha açık olacağı düşünülüyor.
Bilişim hukukçusu Dr. Ceren Küpeli, yapay zeka teknolojilerinin hukuki açıdan hesap verilebilir olması gerektiğini vurguluyor. Avrupa Birliği'nin yapay zeka yasası, bu alandaki gelişmelerin düzenlenmesine yardımcı oluyor. Bu yasa ile birlikte, yapay zeka uygulamalarının insan haklarına müdahale etmemesi için gerekli önlemler alınıyor.
Küpeli, kullanıcı verilerinin korunmasının da önemli olduğunu belirtiyor. Bu nedenle, yapay zeka teknolojilerinin kullanımı sırasında hukuki kriterlerin göz önünde bulundurulması gerektiği ifade ediliyor. Bu durum, bilinçli bir tüketici olmanın önemini artırıyor.
Baykar Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Bayraktar, DeepSeek'in başarısını sosyal medya üzerinden paylaştı. Bayraktar, “DeepSeek’in yaşattığı kırılım” ifadesiyle, bu gelişmenin sektördeki etkisini vurguladı. T3 yapay zeka modeli üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Bayraktar, “Bu kadar GPU’nuz yoksa, ne yapacaksınız?” diyerek, mevcut kaynakların sınırlı olduğunu ifade etti. Ancak, bu durumun bir dezavantaj değil, avantaj olabileceğini belirtti. Bu yaklaşım, Türk yapay zeka çalışmalarının geleceği açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor.